Backhaus'da Doğum Günü Seremonisi
20'li yaşlarımın son doğum gününü bugüne kadar hiç alışık olmadığım şekilde kutladım.Yani evet normalde nedense çok kutlama yanlısı değilimdir ama artık 20'li yaşlarıma veda edeceğim için buruk bir sevinçle pastalar eşliğinde (çünkü 3 pasta ile kutladık) kutladık.
Aklıma 18 ve 20 yaşıma girdiğim zamanlar geldi.Üniversiteyi erken bitirdiğimden erken çalışma hayatına atılmıştım ve iş yerinde ''kaç yaşındasın?'' sorusunu sorduklarında ben ''20'' cevabını verirdim.Küçük gösterdiğimden olsa gerek ''kaçlısın?'' derlerdi ben ''1988'' deyince ''daha 19'sun niye 20 diyorsun?''derlerdi.İlk aklıma bu geldi işin aslı sonra ikinci aklıma gelen şey ''18'' yaş olayım olayı oldu.
Jetgiller |
Size de oldu mu bilmiyorum ama mesela bu 2000 yılına geldiğimiz sene de olmuştu.1999 yılında normalde herşey böyle yerde giden arabalar,insanlar falan varken yine 90'lı yıllarda yapılan bilim kurgular dahil 2000 yılına gelindiğinde bir ''jetgiller'' havası olacak diye bekliyordu ancak 2000 senesine gelindiğinde biz yine otobüslerimize bindik evimizi ''rozi'' değilde ''anamız'' temizledi falan...İşte aynı şey 18 yaşında da oldu ! Böyle yıllardır beklediğim 18 yaşım gelip çatmıştı ama hayatım hala aynı rutindeydi. İnsan ömrü çok değişik ne bileyim.Sanırım ''büyük'' insan yok yani ''bilen'' insan yok.Her yaşı ilk defa deneyimliyoruz.Yaş orantısı ile hayat olgunluğumuzu aynı oranda tutamayız hayır doğru olmaz.İnsanları acı olgunlaştırır,yaşı değil.
Rozi |
Doğum günü kutlamalarımın biri de Backhaus'da olmuştu.İlk olarak İstinyepark ile tanıştığım pastalarına hasta olduğum Backhaus'da.
Yabancı sermayeli Türk firmalarda maalesef olumsuz bir Türk'leşme oluyor.Entegrasyon bu değil ama arkadaşlar.Yani ilk geldikleri sene tam bir Avrupa standardı! Akarı kokarı ne varsa iadesini alır,fiyat etiket farkını ''kasmadan'' kabul eder sektörüne göre hammaddesi eğer o firmaya aitse (giyim,gıda gibi) A+ kalite uygun fiyatlı olur ya da fiyat kalite dengesi efsane uyumludur.Ancak pazara alıştıktan sonra bir ''Türkleşme'' yoluna giderler.
Kuş kadar aldığınız ve fahiş fiyat ödediğiniz ürün için ''piyasası böyle ama''lar ,etiket farkı için ''size uygun fiyattan verirsek elemandan keseceğiz acıtasyonları'',Ürün değişim/iade olaylarında ise ayyuka çıkan rezillikler gönderilen o test aşamalarının hep üretici firmadan yana olması.Kim yoğurdum ekşi der ki?
Backhaus'a da uzun süre gitmediğimden biraz mesafeli yaklaşsamda korktuğum başıma gelmedi diyebiliriz...yani kısmen.
Tatlış ''vitray'' detayı |
Nişantaşı Backhaus'a bayılıyorum gerek bahçe kullanımları olsun gerekse kapalı mekanları hele hele minnoş vitray çalışmalarına aşığım<3 Bahçe dolu olmasına rağmen iç mekan boştu zaten hafta içi gitmiştik içeride 20 masa varsa bizimle beraber 4 masa doluydu.Çok uzun denebilecek bir süre servis bekledik gelmeyince biz çağırdık ancak bu firmanın maalesef karakteristik bir özelliği yani kendince ''standardı'' ardından menü istedik menülerde ilk gözüme çarpan yıpranmış olmaları ve fiyat yenileme işlemine gitmelerine rağmen eski menülere fiyat yapıştırmış olmalarıydı.
Meşhuur backhaus menüsü |
Aldığımız ürünlerin fiyatı ilan edilmesine rağmen yanlıştı yani her iki menü de de farklı fiyatlar aynı ürünlerde yazıyordu normalde elbette düşük fiyatın geçmesi lazımdı garsona sorduğumuzda gaayet relax ''müşteriler söküyor yeni fiyatlar yapışkanlı olanlar''dedi.Menün de yıpranmış değiştirsen ne olur diye geçridim içimden. Böyle şeylere dikkat etmeme rağmen ''doğumgünüm'' olduğundan ses çıkarmadım. E şimdi ne oldu ? Ben o 2 kuruşla zengin olamam amma bir tüccar olarak 2 kuruş X bahsettiğim insan sayısı diye basit bir hesap yaparsan senin de zengin olmayacağını hatta kaybettiğini baaariz görebiliriz sevgili Backhaus. Olmadı.
Burdan seslenmek istiyorum sevgili tüccarlarımız en iyi reklam organik olandır lütfen fiyat farkı,müşteri memnuniyetsizliği gibi şeyleri ciddiye alın en pahalı yiyeceğin belki 80 lira hadi diyelim ondan söyledim maliyeti olsun 30 lira o gün 30 lira kaybet ama geniş zaman da sadık müşterilerin olsun güzel reklam yap.Bugün Boyner ya da LCW gibi büyük şirketler başarılarını bir nebze de bu politikalarına borçludur bunu da söyleyeyim.
Neyse ilk önce güzel bir yemek yiyelim dedik.Meksika usulü tavuk ile Köri soslu tavuk söyledik.
Meksika usulü tavuk'u çiğ bir tat olarak buldum.Şöyle ki içerisinde ki domates sosu güzel lezzetlendirilmemiş çok çiğ idi ve çok karmaşık gözüküyordu.Tekniğin adını bilmemekle beraber (sanırım consomme olabilir) hani nasıl ki noodle suyu+makarnası+çeşnisi ayrı yerlerde pişirilip serviste birleştiriliyor onun gibi daha net bir lezzet ve güzel bir görünüş elde edilebilirdi diye düşünüyorum.Domates bütün malzemelere çiğ bir tad vermiş bu sebeple lezzet alamadım.Ama doyurucu bir porsiyondu fiyat-porsiyon dengesi yerinde olmasına rağmen lezzet için vasatın altı diyebilirim.
Hayal kırıklığı ''meksika usulü tavuk'' set menü formatında sunuluyor |
Köri soslu tavuk ise enfes diyebilirim. Köri tadı keskin ve yerindeydi orijinal bir köri kullanılmış böyle damağınıza vurup dans eden cinstendi ,tavukları fevkalade güzel pişmiş ''lokum'' kıvamındaydı.Ancak 2 tavuk söyleyen arkadaş olarak ''benimkinde neden makarna yok'' tribide yaşadık. En azından birbirine çok benzeyen bu 2 farklı yemeğin porsiyonlarında da benzerlik yakalamak hoş olabilir.Fiyat+porsiyon+lezzet için harika diyorum tek kelimeyle ! <3
Körisine yandığım ''körili tavuk'' |
Dönelim yine servise.
adamı tribe sokan servis farkımız ''makarna'' |
Dinlene dinlene sohbet ede ede yemek yemek istedik ancak garsonlar bir kaç defa dolu olan tabağımızı almaya kalkıştılar irrite oldum.Neyse yemeği yedik pasta alcaz pastamı kalktm seçtim bana bir fiş verdiler garsona vereceksiniz dediler güzel sistem ancak etrafımızda pervane olan garsonlar ne hikmetse bir şey söyleyeceğimiz zaman ortadan kayboluveriyorlardı. Uzuuun bir bekleyişten sonra yine bir ''viyaklama'' isteği duydum buna istinaden sevgili garsonlar yüzünü güneşe dönen ayçiçekler gibi bize geldiler ve 2. siparişimizi aldılar.
efsane ''çilekli pastanın'' profilden görünüşü |
Çilekli beyaz kremalı pasta söylemiştim ancak kendisi bir efsane olarak geldi <3 Genelde meyveli pastalar özellikle yazın çabuk bozulduğundan dolayı söylemekte çekinirim ancak söz konusu Backhaus ise gözünüz kapalı yazın o sıcağında frambuazlı cheesecake bile söyleseniz taptaaze size geleceğine kalıbımı basarım <3
![]() |
Sunumun çok ''tatlı'' durduğunu söylemeliyim |
Firmanın fanatiği olmamda ki haklı sebeplerden biri de şu ana kadar bayat ürüne rastlamamış olmam.
Eğer ola ki Backhaus'da ''çilekli beyaz kremalı pasta'' yerseniz kısa çaplı bi kendinizi sorgulama yoluna gidebilirsiniz.İlk soracağınız soru ''bu çilekli pasta ise önce yediklerim ne ?Önce ki yediklerim çilekli pasta ise bu ne?'' oluyor.Hani kremalı pastalar ağır oluyor ya bu kuş kadar hafif.Pasta dilimleri ince iç malzemesi bol.Kullandıkları pastacı kremasına has-ta-yım.
![]() |
Yukarı da görülen tabağa extra eklettiğim ''çikolatalı mango''yu sevemedim |
Kremasında nişasta kullanılıyor olabilir çünkü parlak ve hafif bir dokusu var ama o kullandıkları ''vanilya'' var ya şu ana kadar tattığım enn güçlü vanilya ve tüm kremada eşit ve sert bir şekilde tadını ortaya koyuyor.Çilekler ise inanılmaz aromatik ''evet çilek yiyorum'' diyosun resmen.Sunumu şekli porsiyonu fiyatı derken en en en en çok puanları vermek istiyorum kendi çapımda ve her kim şef yapıyorsa da ellerini öpüyor saygılarımı iletiyorum beni de al yanına çırağın olayım demek istiyorum <3
Backhaus Almanca ''fırın'' demek |
Okuduğunuz için teşekkür ederim :)
Vay be dedim dostum �� Günümüzü şahane şahsına münhasır özetlemişsin tebrikler hepsine katılıyorum �� Eline sağlık ��
YanıtlaSil:*:*
Sil