Çengelköy Hurma Kafe

İstanbul'da en sevdiğim semtlerinden biri de Çengelköy. Sanki zamanın donduğu bir yer.Hala mahalle kültürü mevcut , daracık sokakları tarih kokuyor.Sahil kordonu tarihi yalılar ile bezenmiş gönlünüzce denizi göremiyorsunuz evet ama böyle iki yalının arasında boş küçük yerler oluyor saklı bir cenette misali.Onca beton yığını arasında doğanın size verdiği bir armağan gibi.

Ben buranın dekoruna hayranım

Buram buram bu kadar vintage kokan bir semtte modern dokunuşlar görmek zor,hatta imkansız gibi.Gerçi  modernizim kokan yerlere giden biri olarak bir numaraları olmadığın söyleyebilirim yani olmasa da olur. (God bless old skool stuff)

Büyükanne masası

Old skool akımının en güzel örneklerinden biri de ''Hurma''. Hurma Çengelköy'ün ara sokaklarında dışardan küçük gözüken kocaman bir kafe. Arkadaşlarla gezinirken tesadüfen bulduğumuz bir mekan.

Eskilerin çocuk odası konsepti gibi geldi bana burası 

Hemen ''Nasıl gidilir?''den bahsetmek  istiyorum size. Marmaray ile ''Üsküdar'' durağında inebilirsiniz ya da Beşiktaş'tan,Eminönü'nden,Kadıköy'den kalkan motorlar/vapurlar ile Üsküdar meydana gelmelisiniz.

Mapsten böyle

Buradan aşağıda belirttiğim otobüslerden faydalanabilir ya da minibüslere binip ''Çengelköy''de inebilirsiniz.Kime sorsanız gösterir zaten mahalle esnafı çok sıcak kanlı ve yardımsever herkes birbirini tanıdığından sıkıntı olmuyor.

İETT giden otobüsler

Ben bir sonbahar günü gitmiştim yanlış hatırlamıyorsam .''Dışardan çok bir albenisi yok 5 masa sığar sığmaz basık bir yer gitmeyelim '' demiştim.Ben daha ferah yerleri tercih ederim çünkü.

Gazoz kapakları dekor olarak kullanılmış güzel detay 

İçerisi buram buram büyükanne evi kokuyor doğru tabir bu ! Eskimiş sandalyeler,antika parçalar,eski oyuncaklar,duvar yazıları ne ararsanız var. Fransızlar için en değerli mobilyalar bakımlı eski mobilyalar ya da daha da antika parçalar oluyor buraya gittiğimde eskimişliğin yaşanmışlığın insanın nasıl iliklerine kadar işlediğini iyice bir anladım ve Fransızlara bir kez daha hak verdim.

Kendi gibi manzarası da ''eski''

Biz kışın gittiğimiz için hemencecik bir çay söyledik malum dost meclisi çaysız olmaz istem dışı hemen kendimizi geçmişe attık dedim ya çok tesirli bir ortamı var.

Biz her ne kadar çay söylesekte mekanın iddialı olduğu içecek gazoz.Çeşitli markalar ve çeşitli aromalar ile bir sürü gazoz seçeneği mevcut.Yemek menüsü de var ama ben daha çok çay/gazoz içip sohbet etme  taraftarıyım itiraf etmek gerekirse menü de çok bi special göremedim yemeklik bir yer olduğunu düşünmüyorum doğrusu.

Arkada ki bahçeden bir kare çok ferah ve güzel

Büyüdükçe bize küsen çocukluğunuza gitmek,eskileri yaad etmek için doğru yer.Ya da şehrin temposunda kendini kaybetmişseniz ''Ben napıyorum yaa?'' demek için kendi muhasebenizi de yapabilirsiniz işte öyle bir yer.

Vakit kaybetmeden gidin ve eteğinizde ki taşları döküp yerini şen kahkalara bırakın derim.

Okuduğunuz için teşekkürler :)