Kendi Patronunuz Olun !




Kendi patronunuz olun ! Ne klişe bir cümle değil mi? Genelde iş ya da ticaret için  kullanılır ancak ben fosforlu olsun diye başka kullanıcam .

 Kendi patronunuz nasıl olunur peki?

Nedir bu kendinin patronu olmak?

İnsan temelde basit yaşam evrelerine sahip; uyumak,çalışmak,yemek yemek ,sosyalleşmek bunlar ilk aklıma gelenler doğrusu. Peki patron olmak ne demek ? Patron olmak sözü geçen kimse olmak diye tanımlanabilir pek ala. Pekii bizim hayatımızda kimin sözü geçiyor? Türk toplumunda yaşamak demek mıç mıç ilişkilere bir kere eyvallah demektir ya da hayatını birileri adına yaşamak demektir.Bu da empatiyi yaşama dönüştürmekle oluyor bence. Şöyle ki; o üzülür o kızar gibi düşüncelerle başkalarının tasarladığı hayatları yaşıyoruz itirazı olan? Ama durun bu da tolere edilebilir. Yaş aldıkça yaşanamayan hayatlar daha pervasız olmamıza ve pişmanlıklarla dolu bir orta yaşlılığa bizi götürür. Yani kafamıza dank ettikten sonra ki bu genelde geç yaşlarda oluyor maalesef. Peki bu bizim kendi patronumuz yapacak mı ? Evet çünkü geçte olsa bunun telafisi var. O zaman bir noktada toplumsal baskılarda bizi kendi patronumuz olmaktan alıkoymaz. Kimdir, nedir o zaman kendimizi bu denli köleleştiren bize lafını bu denli geçirtip mutsuzluğa sebep olan ?

Kişisel Atalet ve zaman.

Tembellik, işlemezlik, süregelen durum ataletin anlamı.Peki bu olağan durumu anlamlandıran ne ?

Zaman.

Yoksa şöyle bir bakıversek belki 20’li yaşlarımıza kadar atalet dolu relax bir ömür geçiriyoruz çünkü acelemiz yok çünkü yarınlarımız çok. O zaman ataleti tek başına suçlamak doğru olmaz.
Öleceğini bilerek hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan canlılar için fazla sakiniz ama zaman su gibi akıp gidiyor. Yaş ilerledikçe aldığımız sorumluluklar sonucu azalan zamanımız, her zaman buluşamadığımız arkadaşlarımız ya da başlayamadığımız kurslarımız ve elbette emeklilikte taşınacağımız sahil kenarında o salaş ev. Acaba o kadar zamanımız var mı?
Zamanı kontrol altına alarak kişisel ataleti bir nebze azaltmak mümkün. Şimdi size zamanı yönetebilmek için bazı ipuçları vermek istiyorum;

1-Her neye başlamak istiyorsanız doğru zamanın ‘’şimdi’’ olduğunu anlamalıyız.

Biriken bulaşıkları yıkamak için, diyete başlamak için, seni seviyorum demek için, koşu yapmak için, özür dilemek için en iyi zaman ‘’şimdi’’dir!

2-Kendi yaşam temponuza göre mutlaka bir ajanda tutup zamanı zincirleyebilirsiniz.

Örneğin 24 saat’te sabah 09:00’da kalkıp 09:30’a kadar kahvaltı yapıp evden çıkmalıyım. Saat 10:00’da kitap okumaya başlayıp 10:45’te bitirmeliyim diye küçük günlük planlar yapabilirisiniz. Unutmayın ki bir fili lokma lokma yersiniz.

3-Yaptığınız plana mutlaka sadık kalmalısınız !

10:45’te kitap okumanız bitecekse bitsin. Kitap sürükleyici olabilir ancak bu yarın kitap okuma saatini iple çekeceğiniz anlamına gelir.Minik bir gelecek planı hayatınızı renklendirir ve size motivasyon sağlar.

4-Yaptığınız şeylerin önem listesini çıkarın ve güne yeni başlamışken enerjiniz yerindeyken sevmediğiniz şeyleri ilk sıraya yazın.

Her ne kadar sevmeseniz dahi bunu yapmak zorunda olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın. Mesela 1 saat matematik dersi çalışmak berbat olabilir ama zamanla bunun sizi başarıya götüreceğini unutmayın.

5-Boş bir vaktiniz mutlaka olacaktır.

Örneğin yeni bir dil öğreneceksiniz ve kelime dağarcığınızı yükseltmek istiyorsanız toplu taşıma da cep telefonunuza yükleyeceğiniz ses kaydı ya da sözlüklerle beraber yeni kelimeler öğrenmeye çalışın

6-Hedeflerinizi yüksek tutmayın.

Örneğin koşu yapmaktan nefret edebilirsiniz ve koşu yapmak belki 30 dk.’dan sonra metabolizmayı harekete geçirdiğinden o şekilde faydalıdır ama olsun siz 10 dk. İle başlayın kendinizi gereksiz baskı altına sokmayın stres yapmayın. Her gün 10 dk.lık antremanlarla vücudunuz kondisyon kazanacak ve zamanla 30 dk. hatta 40 dk. Kadar çalışmaları zorlanmadan yapmanızı sağlayacaktır. Ve unutmayın denemek ya da çabalamamak hiç başlamamak ya da pes etmekten daha iyidir.

7-Hayır demeyi öğrenin.

 Unutmayın ki keyfinizin kahyası sizsiniz. Yapamadığınız bir şeyi zorla yapmayın bu sizin motivasyonunuzu düşürecek belki de pişmanlığa sürükleyecektir. Boş verin gitsin.
8-Her ne yaparsanız yapın önemli olan şey sürekliliktir.

Yeni bir yeti kazanmak isterseniz en az 3 ay deneyin. Olmuyorsa olmuyodur bırakın gitsin denizde balık çok.

9-Yaptığınız her şeyi mutlaka yazarak not alın.

Öğrenci olabilirsiniz, çalışmıyor olabilirsiniz ama gün içerinde yaptığınız görevleri gördükçe kendinizi daha önemli hissedersiniz bu da kişisel yaşam kalitenizi artırır ve motivasyon sağlar kısacası mutlu olursunuz.

10-Her ne yapmayı seviyorsanız en az 10 dakika onu yapın.

Bunu bir ödül olarak da görebilirsiniz. Arabaların peşinden koşmayı seviyor olabilirsiniz , çığlık atmayı sevebilirsiniz, aynada kendinizi izlemeyi sevebilirsiniz o her neyse aptalca ya da anlamsız olması önemli değil sizin sevmeniz onu değerli kılan yani sizsiniz sizin bir parçanız o sebeple mutlaka bunu yapın !

Okuduğunuz için teşekkürler :)



Yorumlar