Küçük Çamlıca Köşkü ve İstanbul'un Papağanları



İstanbul'da yaşayanlar bilir.Avrupa Yakası çalışılacak Anadolu Yakası ise yaşanılacak yerdir diye kesinlikle dibine kadar katılıyorum.Anadolu Yakası'nda yaşayabilmek için sayabileceğim onlarca sebebe bir de Küçük Çamlıca Korusu'nu eklemek istiyorum !

Hafta sonu ailece gezmek için harika bir yer.Tabi evlenme seremonisi için dış mekan çekimleri yapabilmek için de ya da sabah yürüyüşleri için ya da çam kozalağı toplamak için...Kısacası süper bir yer !O kadar büyük o kadar ağaç o kadar kuş ki her yer hiç bitmesin istediğim anlardan biriydi diyebilirim.

Küçük Çamlıca Korusu İstanbul'un cennet denilebilecek köşelerinden biri araştırmalarıma devam ederken meşşhuur Tosun Paşa Filmi'nin de burada çekildiğini öğreniyorum.Anlayacağınız kendisi hatıra küpü.Bu kadar popüler olmasının nedeni ;bir orman olmaktan ziyade içerisinde ki eko çeşitlilikte  bence .Mesela Ormanın içerisinde ördek havuzu ve ördekler var desem ? Ya da ormanın içerisinde İskender Papağanı ya da nam-ı diğer İstanbul Papağanları var desem?

Belki yurt dışında ki şehir içi ormanlarda hayvanların da bulunması çok olağan ancak İstanbul'da ki ormanlarda bir ördek,sincap,papağan görmek o kadar büyük bir veli nimet ki...Hatırlar mısnız?Bir ara gazetelerde sür manşet olmuştu;İngiltere'de yaşayan bir Türk İngiltere Kraliçesi'nin kuğularını yemeye yeltenmişti diye işte bizden başka türde olan canlılara bu kadar yabancıyız maalesef.Ördek demişken garibim ördeklerde bir kaç tane kalmış ısrarla uyarılar yazıyor etrafta ;Havuza girilmez ya da ördekleri beslemeyin diye.Yani devlet yapsın,yapsın da kardeşim nereye kadar? İstanbul Büyükşehir Belediyesi effsane güzel bir orman düzenlemesi yapmış o ördekcaazlara güzel bir havuz hazırlamış çok güzel barındırıyor vallahi ellerine sağlık ama gel gör ki bizim insanlarımız ördeklerden daha ördek :)

Neyse geçelim papağanlara.İkinci gidişim münasebetiyle ormanda bulunan kuş seslerini dikkatlice dinleme nimetinden faydalanıyorken her seferinde böyle bet sesli bir kuş sesi duyuyordum bu sefer sesin geldiği yere doğru bir gittim ki ne göreyim papağan ! Böyle havalı cool renkleri yok ama adı yeter papağan işte bir de sinirli sinirli ötüyor ki sormayın.Sanki Zara'da indirim öncesi gün aldığı elbise %50 indirime düşmüş.

İskender Papağanı


Sincaptı,ördekti,papağandı derken insan acıkıyorda.Küçük Çamlıca Korusu'nda Beltur'un işlettiği farklı mekanlar var; mesela nişan ya da nikah için dış mekan çekimi düşünüyorsanız Su Köşkü'nü ısrarla tavsiye ederim çok güzel an'lar yakalamanız kaçınılmaz ! Yemek için ise Küçük Çamlıca Köşkü'nü tavsiye ederim.Genel anlamda mekan-orman gayet güzel ama ben zaman olarak akşamüstü ve kış döneminde gittiğim için resim çekmek imkansızdı bu sebeple sadece ağırlıklı olarak yemeklerin resmini çektiğimden yemeklerden bahsediyor olacağım.Ancak kısmet olur da yazın gidersem uzun uzun bahsedeceğim söz ! (Sanki yukarı da yeterince uzun yazmamış gibi... :D )

Beltur'un işletme profiline baktığımızda ;Uygun fiyatlı,sürekli denetim altında olan genel anlamda kemik menülerden oluşuyor.Her zaman denetçiler tarafından düzenli denetimlerinin yapılması uygun fiyatlı lezzetli yiyecekleri kaynaklı genel anlamda sürekli ziyarette bulunduğum mekanlar.

Köşklerde ki yemek konsepti buram buram Osmanlı kokuyor menüde bulunan bazı isimler zaten Osmanlıca.Genel anlamda porsiyonları büyük değil ''DEV'' herhangi bir yemek aldığınızda emin olun ki kuruşu kuruşuna paranıza değecek ve sizi kesinlikle doyuracaktır.

Hadi Başlayalım ! Ailecek gittiğimiz yemekte çok farklı tatlar tatma fırsatım oldu bunu da söylemeden geçemem.

Öncelikle Çorba-i Hassa diye bir çorba içtik.Çorba da baz olarak et suyu ve süt bulunuyor isminden de anlaşılacağı üzere kendisi Osmanlı Mutfağı'ndan.Buğday,çeşitli sebzeler,bamya baharat olarakta zerdeçal kullanılmış. Mideyi yormayan hafif ve lezzetli bir çorba aslında sebze çorbasına çok benziyor ancak daha vitaminli ve daha zengini diyelim

Çorba-i Hassa




Soğuk başlangıçlardan;Soğuk meze tabağı ve imambayıldı aldık.Ben bir imambayıldı hastasıyım yani patlıcanlı yemekleri severim çünkü yapılması zor yemekler olduğunu düşünüyorum.Patlıcanın seçimi,acısının alınması...Bu bir çok kriterden en basitleri ayrıca bir anektot paylaşmak isterim; patlıcan kendi bünyesinde belli bir miktarda nikotin bulunduğundan kısmen az yenilmesi gereken bir sebze.

İmambayıldı'ya aşık olmuş olabilirim! İlk defa bu kadar zengin içerikli bir imam bayıldı yedim ve şok oldum.Hayatımda hiç bu kadar çam fıstığı ve kuş üzümünü görmemiştim imambayıldının içerisinde.Közlenmiş patlıcanın içerisinde domates,kuş üzümü ve çam fıstığı konularak hazırlanmış imambayıldı.Yanında küçük bir cacık ile servisi yapılıyor.Birde görsel amaçlı yeşillik var.Aslına bakılırsa çok aç değilseniz ya da minik bir mideye sahipseniz bu kadarı ile bile doyarsınız.Lezzeti ise tadılmadan anlanılamayacak cinsten olduğundan susuyorum :)

İmambayıldı



İmambayıldı 



Soğuk meze tabağında babagannuş,muhammara,atom ve fava mevcut.Özellikle gittiğiniz bir aile yemeği ise kesinlikle ortaya bir soğuk meze tabağı söylemelisiniz.Hem masayı şenlendiriyor hem de doyurucu olduğundan herkese yetiyor.Tanıdık tatlar olması münasebetiyle de güzel.

Soğuk Meze Tabağı


Sıcak Başlangıçlarda ki aşk-ı ciğerim isimli dana ciğer tereyağı ile kızartıldığından haliyle çok ama çok ağırdı ve aynı şekilde ağır koktuğundan yiyemedim.Normalde hemen her hayvanın ciğerini yiyip seven bir insan olarak ben pek beğenemedim.Belki farklı bir terbiye yolu ile o ağır koku giderilebilir özellikle yemeklerde hoş kokuya önem verenlerdenseniz farklı ara sıcaklara yönelmenizi tavsiye ederim.Porsiyon olarak bir ara sıcaktan ziyade ana yemek modunda olduğu için ana yemek olarakta söylenebilir.

Aşk-ı Ciğer


Bir diğer ara sıcak olan güveçte eritme peyniri beni pek şaşırtmadı.Ama ben daha atraksiyonlu bir tat beklerdim.Şimdi mekan Köşk olarak geçince daha heyecanlı tatlar bekliyor ya da geleneksel tatlara daha değişik bir yorum bekliyor insan ne yalan söyleyeyim.Örneğin;4 peynirli eritme peynir tabağı?
Sadece kuymak peynirinden yapılmış bir ara sıcaktı ancak biraz soğuduğundan kaskatı olmuştu ve pek bir uzayan peynir fenomenini yaşayamadık.Servise lafım yok ama Allah için vızır vızır titizlikle çalışıyor her bir çalışan sadece biz diğer yemeklere daldığımızdan peynir tabağını soğuttuk :)

Güveçte Eritme Peyniri 


Harika bir mantıları var biliyor musunuz? Mantının el mantısı olduğundan biraz şüphelendim yalan yok.Çünkü o kadar muntazam o kadar simetriydi ki her bir tane el yapımıysa da helal olsun.Sanırım mantı et suyunda pişirilmişti çünkü çok güzel bir rahiyası vardı.En baba mantıcılara bile taş çıkartır bence çok beğendim bir daha gelirsem kesinlikle yiyeceğim bir yemek.

Mantı

Çok efsane bir şey vardı menüde adı ;arefe köftesi.

İçerisinde;Kuzu kıyma,anason,kakule,toz tarçın ve badem bulunuyor tam bir lezzet cümbüşü anlayacağınız üzere.Ben daha önce hiç anason-kıyma kombinini denemediğimden aklımda bir tat oluşturamadım.Ama bu kadar efsane olabilirdi !Ayrıca bu saydığım içeriklerin yanında saz arkadaşları olarak porsiyonda çam fıstığı ve kuru üzümde bulunmaktaydı.Dış çeperi sanırım hamurdandı onu çok seçemedim ama genel hatlarıyla arefe köftesi içli köftenin kardeşi diyebiliriz.

Arefe Köftesi

Arefe köftesi içi


Salatalardan peynirli roka salatası ve hellim peynirli salata söyledik.Salata da anlatılacak çok bir şey olmadığından resimlerini paylaşmak istedim.

Hellim Peynirli Salata




Peynirli Roka Salatası



Ana yemek olarak Bonfile lokum ızgara söyledik.Porsiyonda mantarlı demi glace soslu bonfile bulunuyor yardımcı olarak patates graten ve ızgara kırmızı köz biber var.Et tam kararında pişirilmiş içerisinde hafif bir pembelik var ve sulu çok beğendim.Patates grateni biraz sade buldum belki sosu daha aromalandırılabilirdi ya da biraz yıllanmış peynirlerle tadı desteklenebilirdi bilemedim.


Bonfile Lokum Izgara

Çokta beğenemediğim patates graten 



Gelelim tatlılara.

Terkib-i Çeşni Sir desem ?  Türkçeleşmiş adı ile Aslangözü helvası.Süt,bal,pirinç unu,tereyağ,kaymak ve badem ile yapılıyor ben bunları duyunca resmen kendimden geçtim çünkü bugüne kadar bu kadar zengin besin değerleri olan bir yiyecek yememiştim itiraf etmek gerekirse.İsim afilli olunca insan sunumu da muhteşem bekliyor tabi.

Terkib-i Çeşni Sir /Aslan Gözü




Sunum itiraf etmek gerekirse biraz hayal kırıklığına sebep oldu.Daha afilli daha atraksiyonlu bir sunum bekliyordum ama böyle fırında sütlaç gibi bişey geldi.Üzdü.

Tadına gelince ortalama bir tada sahip olduğunu söyleyebilirim pirinç unlu sütlü bir tatlı adından başka bir özelliği yok.Adına tam puan verilir ancak tadı sınıfta kaldı diyebilirim.

Fırında sakızlı sütlacın tadını çok beğendim klasik bir tat olduğundan detaya girmeyeceğim sunumu paylaşmakla yetiniyorum.

Fırında Sakızlı Sütlaç





Kapanışı yine bir assolistle yapıyorum;İncir hurma tellemesi.

Ben listede adını ilk gördüğümde ayy dedim ne geleneksel sıkıcı bir tat ve söylemedim.Şöyle bir düşününce incir olsun hurma olsun tam bir şeker patlaması.İçimden diyorum ki bir kaşık alsam patlarım şekerden herhalde ancak kız kardeşim söylediğinden tadına bakabildim.

Tam bir sağ gösterip sol vurma hadisesi ben başka da bir şey bilmiyorum.Dibinde belki 1 cm. kalınlığında çok hafif bir kek üstünde incir hurma tellemesi dedikleri tatlı.Bir tatlı bu kadar mı hafif olur? Bir tatlı bu kadar mı insanın ağzında bir tat fırtınası yaratır.Gerçekten gidip hususi yemeniz gereken bir tat başka çaresi yok.Lezzetine 10 üstünden 100 veriyorum yapanın bulanın ellerine sağlık.

İncir Hurma Tellemesi 




İncir Hurma Tellemesi



Okuduğunuz için teşekkür ederim :)







Yorumlar