Mutluluk Hemen Şimdi !

Şimdi herkesin elinde anti-depresan kutuları mevcut, hiç unutmam üniversite okurken yurttan bir kız çok bilinen bir anti-depresanı leblebi gibi yutuyordu ben ise bir şok içerisinde onu izliyordum.

Zannediyoruz ki herkes bizden daha mutlu?

Oysa ki mutluluk biziz mutluluk bizim içimizde...

Öncelikle şunu anlamak lazım; mutlu olmak için mutlaka istediğimiz şartların vücut bulmasını beklemek boşuna bir bekleyiş olacaktır,çünkü insanoğlu için her zaman ''En'' sonu yoktur.

Söz gelimi 2000 lira maaş aldığımızda 3000 lira maaş almak ''En'' hayalimiz olur ya da o çok istediğimiz markadan ilk çantamızı aldıktan sonra aynı markadan ikinci bir çanta almak ya da onu aynı marka bir cüzdanla kombin etmek diğer ''En'' hayalimiz olacaktır.Ve bu ''En'' hayallerimiz gerçekleşmediği sürece mutsuzluk handikapında sürüklenip gideriz.

Kabul etmek ve onunla yaşamayı öğrenmek 

Bunun yerine hayata entegre olmak hayatla ''Orta yolu'' bulabilmek daha önemlidir.Çünkü sizin olduğu kadar ''Hayatın da'' bir planı vardır.

''Kendinizi değiştirin !'' ya da ''Mutlu olmanın formülleri'' diye şeyler söylemek istemiyorum çünkü mutluluk bir seçimdir ve insanlar seçimlerini yaşarlar.Kimi insanın farkındalığı daha yüksek olduğu için kendi kendine bunu keşfeder kimisi ise bir kaç tavsiyeye ya da tecrübeye ihtiyaç duyar.Ben ikinci gurupta ki insanlardanım doğrusu.

Şimdi size kendi tecrübe ettiklerimi ve gözlemlediklerimi aktarmak istiyorum;

Geçen zamanın telafisi yok sonra pişman olmayın

1-Kendinize Kendiniz Olma Şansı Verin

Özelikle Türk Toplumu'nda maalesef başkaları adına yaşamak o kadar yaygın ki.Hayallerimiz hep teyzemin sevdiği,halamızın örnek gösterdiği insan olmak yolunda ilerliyor,peki ya kendimiz?Herkesin sevdiği insanlarda bir problem var demektir eğer etrafınızda ki insanları mutlu etmek kendi mutluluğunuzdan daha önce ise zamanla bu geçici mutluluklar sizi mutsuzluğa sürükleyecektir.

Kendinize kendiniz olma şansını verin ! Halanız ;''Ya sana yeşil çok yakışıyor'' dediğinde direk hayır cevabı verip elbette kalbini kırmayın ama nazik bir biçimde ara yolu bulun örneğin ''ben de öyle düşünüyorum ama mor daha iyi gibi ?'' arayı bulan tatlı cümleler ile konuyu kendi istekleriniz doğrultunda yönetebilirsiniz.


2-Kaçan Balık Büyük Olur

Yaşamınız boyunca her zaman karşınıza bir fırsat mutlaka çıkacaktır.Her yenilgi yeni bir hikaye ve yeni bir kahraman doğurur bunu sakın unutmayın.Kaybettiğiniz o her neyse o an için size çok değerli gelebilir çünkü kaçan balık büyük olur ancak bu yenilgi emin olun ki sizi yeni bir maceraya ve yeni bir kahramanlık hikayesine sürükleyecektir.Yeter ki umudunuzu kaybetmeyin ! Yenilgilerin de tadını çıkarmayı bilin.



3-Olduğunuz Yeri Seviyorsanız Sonra Ki Adım İçin Çabalamak Niye ?

Toplum; aslında birbirinden çokça farklı ancak aynı çıkar için bir arada yaşayan insanlardan oluşur kabaca.Fakat her insan birbirini anlamayabilir.Örneğin kariyer anlamında konuşacak olursak;Gireceğiniz bir işte size göre en doğru olan ve sizi mutlu eden pozisyon sabit olarak yıllarca aynı işi yapmaksa bırakın öyle olsun.Olduğunuz yeri seviyorsanız sonra ki adım için çabalamak gereksiz yere stres oluşturmak boşuna...Bardakları düşünün dolu olan bir çay bardağı da doludur dolu olan bir su bardağı da doludur.Kimse çay bardağına;'' Neden bu kadar az su ile doluyorsun? !'' diyemez ya da aynı şey su bardağı için de geçerlidir.Ne çay bardağı olmak ayıptır ne de su bardağı olmak.Önemli olan ne olurken nasıl hissettiğiniz ve sizin mutluluğunuzdur.




4-Şükür Edin !

Ben kendi çapında inançlı bir insanım ve fark ettim ki dua etmek kadar şükür etmekte insanı hafifletiyor.Her sabah vücut bütünlüğümüz aynı uyanacağız diye bir kaide yok.Her sabah görmek zorunda değiliz ya da her sabah sevdiklerimizin de uyanacağı diye bir zorunluluk yok.Doğumumuzdan itibaren durdurulamayacak bir sona doğru ilerleyen bir biyolojik saatle yaşıyoruz.

Siz hiç bir gece de hayatı değişen insan trajedilerine denk gelmediniz mi? Bu sebeple elinizin altında ne var şükredin.

Ben her sabah sağlıklı bir şekilde uyandığımdan şükür ediyorum.Annemi,kardeşlerimi sağlıkla gördüğümden onlarla aynı sofraya oturup yemek yediğim için şükür ediyorum.Ve hatta ailemizin diğer üyeleri mimicimi ve şakira (tavşanlarım) sağlıklı olduğu için onlarla o gün şakalaşıp oyun oynayabildiğim için de şükrediyorum.

Şükrettikçe göreceksiniz ki bir zincirin halkası gibi şükredeceğiniz şeyler çoğalıyor ,hayata karşı farkındalığınız artıyor,farkındalığınız arttıkça yardım etme güdünüz harekete geçiyor ve süreç böyle devam ediyor.

Zengin olun ya da fakir olun fark etmez hayat çok uzun,dolambaçlı ve sürprizli bir yol.O an elinizde ne varsa tadını çıkarın acının bile...

Çünkü bilin ki;değişmeyen tek şey değişmektir.

Okuduğunuz için teşekkür ederim :)