Baba Söğüş'te Söğüş Denedim

Sakatat kültürü özellikle Fransa ve İtalya'da çok yaygın ve lezzetli tarifler mevcut. Biraz daha kuzeye gidildiğinde Britanya yarım adasında tarifler var mesela blood cake gibi ama çok bizim kültürümüze uymayan bir lezzet. Türklere gelince Bereketli Anadolu Toprakları'nda ki binbir çeşit nimetten olacak çok fazla sakatat yemeği yaygın ya da popüler değil. Hani en fazla benim bildiğim kelle söğüş ve işkembe çorbası var belki geleneksel olarak örnek verilebilecek lezzetlerden biri de benim de küçükken sık sık gördüğüm ama yemediğim mumbar dolması.

Coğrafyanın, kültürün ve ekonomik şartların yeme alışkanlıklarına etkisi su götürmez bir gerçek. Örneğin İslamiyetten önce ki Türk Kültürü'nde domuz yenmemesinin sebebi; Türklerin göçebe bir hayat yaşaması ve domuzun bu tempo için çok hantal bir hayvan olması. Savaş dönemlerinde ki sınırlı yemek alternatifi sebebinden olsa gerek sakatat kültürü o dönemler çeşitleniyor başta kokoreç olmak üzere bir çok sakatat yemeği sofralarda yerini buluyor.

İzmir'de çok popüler olan ancak İstanbul'da yeni yeni popüler olan söğüş kültüründen bahsetmek istiyorum. Söğüş dil, yanak, kafa eti, çene eti ve beyinden oluşuyor. Dürüm şeklinde yenmesi en makulü genel anlamda ağır bir yiyecek olduğundan kimyon, domates, kırmızı biber, soğan ve maydanoz gibi yancılarla tadı biraz olsun hafifletiyor. Son beş sene içerisinde hazır yiyecek sektörüne olan inanılmaz talep sebebi ile artık her telden yiyeceğe kolayca ulaşmak mümkün ancak bir çok defa aynı yerel tadları aynı kalitede bulmak mesele.

Baba Söğüş Beşiktaş'ta bir mekan. Küçük, mütevazi ve güler yüzlü bir hizmet sunuyor. Ve ben İzmirli'lerin yalancısıyım ki söğüşü en az İzmir'dekiler kadar iyi yapıyor. Ben durur muyum ? Hayır :)

Kız kardeşimle duyar duymaz gözlerimiz fal taşı gibi açıldı, mekanda aynı zamanda çorba ve sakatat bulmakta mümkün. Fiyatlar piyasa normalinde lezzet olarak söğüşü denedim ama sakatatları deneyenlere memnunmuş. Baba kokoreç diye bir kokoreç çeşitleri var ki tıpkı Yunanistan'da olduğu gibi içerisinde uykuluk ya da iç yağı yerine böbrek, uykuluk ve ciğer ile doldurup pişiriyorlar bana biraz ağır geleceğini düşündüğümden henüz denemedim çünkü kokoreç yemeye yeni başladım :) Aşağıda kokoreç ile ilgili yazımın bir linkini bırakacağım kokoreç maceralarımı merak edenler kurcalayabilir :)

Tüm kokoreç yazılarım

İlk kez deneyeceğimiz için temkinli olup bir söğüş dürümü ikiye böldürüp kız kardeşimle paylaştık. Kellelerin günlük taze taze olduğunu söylemeye gerek yok herhalde neyse dürüm geldi uçlarına kimyon koymuşlar ki bayılırım <3 İlk ısırığı kız kardeşim denedi ve tadını pek beğenmedi biraz ağır geldiğini söyleyip yiyemedi ki yolda yaa abla ben iki tane yerim falan diyordu :)

Ben ilk ısırığı aldığımda tadı çok tuhafıma gitti. Hafif böyle kokulu ve ağır bir tadı var tam sizi bayacakken kimyon, domates ve soğan devreye girip sizi o ağırlıktan alıyor arada böyle ağzınıza yanak etinde ki yağlar ve beyin geliyor. Ben yağlı eti yemekten pek de hoşlanmam ama soğuk beyin yerken ki his çok tuhaf böyle yumuşak ve donuk bir et parçası çiğniyorsun bulut gibi falan ama hiç garibime gitmedi.

Şimdi kız kardeşime göre hayatta ki gizli artım olan ve tüm söğüş dürümü hiç bişeycikler olmamış gibi yiyerek kız kardeşime deli gibi hava attığım gizli sırrımı açıklıyorum . Azzz sonraaaa...

Çünkü küçükken annem bana böbrek, karaciğer ve beyin yedirirmiş hahaahhaahahhaha.

Ya bu kadar havalı bişey ki ben söğüş dürümü yerken kız kardeşimin ağzının açık bir şekilde şok olarak beni izlemesi benimse tüm coolluğumla ya bi tane daha mı söylesek of çok güzelmiş falan diyerekten hava binbeşyüz modunda olmam paha biçilemezzzzz <3

Sanki evde her gün söğüş yiyoruz asdasdasfafsas ama itiraf edeyim ikinciyi yiyemeyebilirdim.


Okuduğunuz için teşekkür ederim :)