Çiğ Köftem Organik Sushi Çiğ köfte Ve Bir Çiğ Köftenin Anatomisi !

Ay hiç unutmuyorum bir ara İbrahim Tatlıses ''Çiğ Köfteyi Ben İcat Ettim '' lafı ile televolelerde döner sık sık İbrahim Tatlıses tarafından magazincilere açık çiğ köfte partileri verilirdi. Çiğ köftenin makbulü tavana yapışması idi, yani nirvana hali ama benim bu hengamede merak ettiğim tek şey ise tavana yapışan çiğ köfteyi kim temizliyordu, o tavan tekrar badana oluyor muydu yoksa temizleyicilerle iş halloluyor muydu ? Ah canıımmm Allah başka dert vermesin çok dikkatli izleyiciyimdir çok !

Gel zaman git zaman ucuzdu popülerdi derken önce İbrahim Tatlıses çiğ köfte işine girmesine rağmen Oses markası ile sektör patladı gitti. Ucuz olması, vejeteryan olması, karlı olması, pratik olması ve kültürümüze ait olması gibi sebeplerle sektör aldı başını yürüdü.

Çalışma saatlerinin uzunluğu, geçim kaygısı, zamansızlık gibi sebeplerden dolayı özellikle büyük şehirlerde çiğ köfte yediden yetmişe herkesim için vazgeçilmez bir öğün oldu. Peki her gün aynı pilav yenir mi ? I-ıh.

Herkes aynı çiğ köfteyi üç aşağı beş yukarı aynı yapınca, aynı şekilde servis edince, rekabet arttıkça Nusret ile beraber artık yiyecek sektörü esnaflıktan ve aşçılıktan bir adım ileride bir show business işine dönünce sektörde ki ilk kırılma noktası büyük markalarla beraber tek tip lezzetten farklı olarak butik işletmelerin ortaya çıkması oldu böylelikle hem isim hakkı giderlerinden feragat edilirken tüketiciye de alternatifler sunulmaya başlandı. Ben yumurtalı çiğ köfte yapan işletme gördüm ne diyorum sana aman aman.

E tarif tamam, mekan tamam ama ya sunum ? İşte ikinci kırılım da sunum ayağında oldu çünkü klasik bir dürüm servisin show business ayağı pek de uzun olmayacaktı. Ve sektör kendine sushi çiğ köfteyi yarattı.

İlk denemeyi yapan mekan Şirinevler'de ara sokakta küçük bir işletme özellikle hayvansal yağ ve bulyon gibi katkıları kullanmadan doğal malzemelerle ''zeytinyağı'' ile çiğ köfte yapmaları en büyük medarı iftiharları. Mekan sahibi ile yapılan küçük bir röportajda sushi fikrinin önce kendi aklına geldiğini sonra mekana gelen müşterilerden fikir alıp hayata geçirdiklerini söylüyorlar.

Yakın bir zamana kadar sektörde sushi fikri ile sunum yapan tek çiğ köfteci iken çok fazla artan talep karşısında öncü olmuşlar ve bildiğim kadarıyla Beşiktaş'ta da aynı sunum şekli ile çiğ köfte yapan bir mekan var.

Ben akşam iş çıkışı gitmiştim ve biraz hızlı yemeğimi yemek durumunda kaldım. Görselde ki porsiyon iki kişilik arkadaşımla paylaştım belirtmekte fayda var.

Anladığım kadarıyla önce lavaşı salça ve zeytinyağlı bir sosla sosladıktan sonra dürümü sushi şeklinde kesiyorlar ve turşu ikramı ile servis ediyorlar.

Tadından gerçekten zeytinyağı aldım ve gecikmiş bir yenilik olduğu için üzüldüm. Kebap dürümlerde ki gibi lavaşı biraz yağlayıp soslamaları ise harika bir fikir. Doğrusu yedikten sonra midem biraz yandı ama hafif acı olduğundan ve acıya alışkın olmadığım için olmuş olabileceğini düşünüyorum.

Mekan da bir de chop stick olsa güzel bir esprisi olur çünkü çiğ köfte geldiğinde nasıl yiycem diye bir afallıyorsunuz sonra lokum yermişcesine löp löp götürüyorsunuz.

Fiyat, lezzet, kalite ve temizlik dengesi güzel. Çalışanlar çok güler yüzlü ve hoş sohbet.

Okuduğunuz için teşekkür ederim :)